Daha önceden cinsel kimlik bozukluğu olarak tanımlanmış bulunan cinsiyetinden hoşnutsuzluk (cinsiyet disforisi) ilk kez DSM-5’ te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatiksel El Kitabı) psikiyatri literatürüne girmiştir.
Cinsiyetinden hoşnutsuzluk (cinsiyet disforisi) doğumda dışa vurulan cinsiyet ile kişinin hissettiği cinsiyeti arasındaki uyumsuzluktur. Cinsiyetinden memnun olmayan kişiler anatomik cinsiyetine ilişkin olumsuz duygular içinde olduklarından diğer cinsiyetin bedenine sahip olmayı veya toplum içinde diğer cinsiyetten biri olarak görülmeyi arzularlar.
Burada transgender terimini bilmemiz gerekir. Transgender terimi doğduklarındaki cinsiyetten farklı bir cinsiyet ile özdeşleşen kişileri ifade etmektedir. Transgender bireyler, başka bir cinsiyetin bedenine sahip olmayı isteyen transseksüeller, kendini cinsiyetsiz ya da her iki cinsiyetli gibi gören genderqueerler, diğer cinsiyete özgü giyinen ancak atanan cinsiyetle örtüşen cinsiyet kimliğine sahip cross-dresser’ ler gibi çeşitli gruplara ait farklılıklar gösterirler. Sanılanın aksine çoğu transgender üreme organlarına ait cerrahi operasyon geçirmemektedir.
Cinsiyet kimliği çoğu insanda 2-3 yaşlarında belirginleşir. Cinsiyetinden hoşnutsuzluk yaşayan bireylerin ebeveynleri öyküde sıklıkla 3 yaşından önce karşı cinsiyete özgü davranışları gördüklerini söylemektedirler. Ancak araştırmalar bunu desteklememektedir.
Cinsiyetinden memnun olmama durumu erkeklerde kadınlara göre 3-5 kat daha fazladır. Bazı araştırmacılar her 500 erişkinden birinin transgender spektrumunda bir yerde olduğunu iddia etmektedir.
Biyolojik ve genetik çalışmalar cinsiyetinden memnun olmama ilgili tartışmalı sonuçlar vermektedir. Transgender bireylerin solak olma eğilimi de ilginç ve nedeni bilinmeyen bir durumdur.
Cinsiyet kimliğinin oluşumunda çocukların mizacı ile ebeveynlerin özellikleri ve tutumlarının etkileşimi büyük rol oynamakta, kültürel olarak kabul edilebilir cinsiyet rolleri empoze edilmektedir. Dolayısıyla cinsiyet rolleri öğrenilmektedir.
Değersizleştirici, düşmanca bir annelik cinsiyetle ilgili sorunlara yol açmada büyük pay sahibidir. Ümitsiz çocuksu yakınlık ve düşmanca değersizleştirici uzaklık arasında salınan ilişki ayrılma bireyselleşme sürecini bozarsa cinsiyet sorunları ortaya çıkabilir.
Reddedilen ya da kötüye kullanılan çocuklar karşı cinsiyetin kimliğini benimserse değer göreceği varsayımıyla hareket edebilir. Annenin ölümü, uzamış yokluğu veya depresyonu gibi durumlar, küçük erkek çocuğun annesiyle özdeşleşmesi yani onun yerini alma şeklinde bir yanıtla cinsiyet kimliği sorunlarını tetikleyebilir.
Babanın rolü de ilk yıllarda önemlidir. Kız çocuğu için baba gelecekteki sevgi nesnelerinin ön modeli, erkek çocuk için özdeşim kurulacak erkek modeli olacaktır.
Ebeveynler ve öğretmenler tarafından cinsiyetle ilgili davranışlardan dolayı ödüllendirilme ya da cezalandırılma da cinsiyet kimliğini ifade etmede rol oynar.
Cinsiyetinden hoşnutsuzluğu olan pek çok çocuk karşı cinsin kıyafetlerini tercih eder, karşı cinsle ilişkilendirilen oyun ve oyuncaklardan hoşlanır, oyun sırasında başka cinsiyetten rollere bürünür. Bazı çocuklar farklı genital organa sahip olma isteklerini ifade ederler. Kızlar ayakta, erkekler oturarak idrar yapabilirler.
Ergenlere ve yetişkinlere cinsiyet disforisi (cinsiyetinden hoşnutsuzluk) tanısı koymak için;
1)Kişinin hissettiği ve dışa vurduğu cinsiyet ile birincil cinsiyet özellikleri (erkeklerde penis ve testisler, kızlarda rahim ve yumurtalıklar) ve ikincil cinsiyet özellikleri (kızlarda kalçaların genişlemesi, göğüslerin büyümesi, belli bölgelerde kıllanmanın görülmesi, erkeklerde pubik bölgede kıllanma, koltuk altı ve yüz bölgesinde kıllanma, sesin kalınlaşması gibi) belirgin uyumsuzluk olması.
2)Kişinin hissettiği cinsiyet ile uyuşmadığından birincil ve/veya ikincil cinsiyet özelliklerinden kurtulmayı çok isteme.
3)Diğer cinsiyetin birincil ve ikincil cinsiyet özelliklerini çok isteme.
4)Diğer cinsiyetten olmayı çok isteme.
5)Kendisine diğer cinsiyetten gibiymiş gibi davranılmasını çok isteme.
6)Diğer cinsiyete özgü duygu ve tepkileri olduğuna dair kuvvetli inanca sahip olma, kriterlerinden en az ikisi bulunmalıdır.
Cinsiyetinden hoşnutsuzluk tanısını psikiyatrik olarak koyabilmek için yukarıdaki kriterlerin karşılanması yanında cinsiyet kimliği ile ilgili klinik olarak anlamlı sıkıntı veya işlev bozulması yaşanmalı, bu durum toplumsal, mesleki, akademik veya ailevi birçok işlevsellik alanında olumsuz sonuçlara yol açmış olmalıdır.
Cinsiyetinden hoşnutsuzluk tanısı konulan erişkinlerde depresyon, kaygı bozuklukları, intihar, kendine zarar verme davranışları ve madde kötüye kullanımı diğer erişkinlere göre daha yüksek orandadır.
Çocuklarda cinsiyet kimliği ile ilgili sorunların tedavisinde ana unsur cinsiyet kimliğini ve cinsiyete özgü ilgileri keşfetmeye rehberlik edecek birey, aile ve grup terapileridir.
Kendilerini transgender olarak tanımlayan erişkinlerin tedavisinde ise psikoterapi yanında hormon tedavileri ve cerrahi müdahale de düşünülebilir.
Psikiyatri ve psikoterapi merkezi olarak homoseksüellik, biseksüellik, transseksüellik benzeri cinsel kimlikle ilgili sorunlarda, çocuk ve ergenlerde cinsel kimlik gelişimi ile ilgili danışma ihtiyacında, vajinismus, erken boşalma, sertleşme bozukluğu gibi tüm cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde cinsel eğitim, cinsel danışmanlık ve cinsel terapilerle yanınızdayız. Bireysel ve cinsel terapilerde gereğinde hipnoz ve EMDR gibi tedavi yöntemleriyle daha hızlı sonuç alabilmekteyiz.